Home / 9. Sınıf Tarih / Türkiye Selçuklu Devleti Kültür ve Uygarlık

Türkiye Selçuklu Devleti Kültür ve Uygarlık

Devlet yönetimi: Türkiye Selçuklu Devleti de birçok alanda Büyük Selçuklu Devleti’ni örnek almıştır. Ülke topraklarının hükümdar ailesinin ortak malı kabul ediliyordu. Ancak Türkiye Selçuklu Devleti’nde merkezi otorite daha güçlüydü. Türkiye Selçuklu sultanları Büyük Selçuklu hükümdarlarından farklı olarak Farsça unvanlar (keyhüsrev, keykavus, keykubat gibi) kullanmışlardır.

     Sultanların çocukları melik unvanıyla eyaletleri yönetirlerdi. Meliklere yardımcı olarak atabey denilen devlet adamları görevlendirilirdi.

     Türkiye Selçuklu Devleti’nde devlet işleri Büyük Selçuklu Devleti’nde olduğu gibi Büyük Divanda (Divan-ı Saltanat) görüşülürdü. Ayrıca bu divana bağlı olarak şu divanlar oluşturulmuştur:

Divan-ı İstifa (Malî işlerle ilgilenir.),

Divan-ı Arz (Ordunun maaş, giyecek, yiyecek, techizat işleriyle ilgilenir.),

Divan-ı İşraf (Askerî ve hukuki işler dışında devletin tüm işlerini teftiş eder.),

Divan-ı Inşa (Iç ve dış yazışmalarla ilgilenir.),

Niyabet-i Saltanat (Hükümdar başkentte olmadığı zamanlarda devlet işleri ile ilgilenir),

Pervaneci Divanı (Ülke topraklarının kayıt defterlerini tutar, has ve iktalara ait kararları düzenler.)

     Bizans ve Ermeni sınırlarındaki “uc” denilen bölgeleri beyler yönetirdi. Uc beyleri sınırları korur, sultan sefere çıktığında onun yanında yer alırdı.

     Selçuklular bakır, gümüş ve altın paralar bastırmışlardı. İlk madenî parayı I.Mesut, ilk altın parayı ise II. Kılıç Arslan bastırmıştı.

Ordu teşkilatı:Türkiye Selçuklularındaki askerî teşkilat, Büyük Selçuklu Devleti ordusunun devamı durumundaydı. Fakat Türkiye Selçuklu Devleti deniz ticareti ve donanmaya verdiği önemle Büyük Selçuklu Devleti’nden ayrılmaktaydı.

     Türkiye Selçuklu Devleti’nin ordusu Büyük Selçuklu Devleti’nde olduğu gibi beş ana gruptan oluşurdu:

     Hassa askerleri-Sipahi askerleri-Türkmenler-Ücretli askerler-Bağlı devletlerin ve beyliklerin askerleri.

     Türkiye Selçukluları, hem ticareti geliştirmek hem de denizlerde hâkimiyeti sağlamak için Sinop ve Alâiye (Alanya) gibi liman şehirlerinde tersaneler kurdu. Türkiye’de denizciliğin başlamasına öncü oldu. Türkiye Selçuklularında donanma komutanlarına Reisü’l bahr veya Melikü’s sevahil adı verilirdi.

Ahilik: Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli’nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilâtıdır. Anadolu’da yaşayan halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren bir örgütlenmedir.Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel özelliklerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir.

Hukuk: Hukuk; “şer’i hukuk ve örfi hukuk” olmak üzere iki kısımdan oluşuyordu.

     Şer’i hukuk sisteminde kadılar, din ve hukuk ile ilgili işlerde yetkili idiler. Evlenme, boşanma, nafaka, miras, hırsızlık gibi davalara kadılar bakar, kadıların başkanına kadiü’l kudat denirdi. Başkent Konya’da oturan kadiü’l kudat, bütün kadıları denetleme yetkisine sahipti.

     Örfi hukuk sisteminde mahkeme, devlete isyan etme, devletin düzenini bozma ve kanunlara uymama gibi siyasi suçlarla ilgili davalara bakardı. Bu türden davalara bakan mahkemelerin başkanına emir-i dad denirdi. Emir-i dad, geniş yetkilere sahipti. Veziri ve divan üyelerini yargılama ve tutuklama yetkisi vardı.

Ticaret: Türkiye Selçuklu sultanları kara ticaretini, deniz ticaretine bağlamak için Sinop ve Antalya gibi liman şehirlerini ele geçirerek bu liman şehirlerine Türk tüccarlar yerleştirdiler.

Ticareti geliştirmek için;

  • Liman şehirleri fethetmişlerdir.
  • Yol güvenliğini sağlamışlar ve yol güzergahlarında kervansaraylar yaptırmışlardır.
  • Yabancı tüccarlara düşük gümrük tarifesi uygulanmıştır.
  • Zarara uğrayan tüccarları zararı devlet tarafından ödenmiştir. ( Tarihteki ilk sigorta )

Bir Yorum

  1. Çok teşekkürler proje ödevim için çok yararlı oldu.

Square Hero için bir cevap yazınCevabı iptal et