12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 7. Ünite Cevapları

Merhaba değerli öğrencilerimiz, bu yazımızda “12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi, Mevsim Yayıncılık, 7. Ünite Ders Kitabı Cevaplarını” paylaşacağız. Tarih ders kitabımızda 7. ünitemizin adı, Toplumsal Devrim Çağında Dünya ve Türkiye“. Sizlerden isteğimiz öğrenmede kalıcılığı sağlamak için soruların cevaplarını önce kendiniz cevaplayın sonra araştırın, araştırmalarınız sonucu bulduklarınızı karşılaştırın ve anlayarak yazıya geçirin. Unutmayın buradan ya da herhangi bir yazıdan olduğu gibi alıp yazmak kalıcı öğrenmeyi sağlamaz.

12. Sınıf T.C İnkılap Tarihi Ders Kitabı Cevapları tarih öğretmenimiz tarafından özenle hazırlanmıştır.

12. Sınıf T.C İnkılap Tarihi 7. Ünite Ders Kitabı Cevaplarını aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 197

Toplumsal Devrim Çağında Dünya ve Türkiye – Anahtar Kavramlar

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 199

ABD ve SSCB arasında 1960 sonrasındaki rekabetin dünyada görülen etkileri neler olabilir?

1960’lı yılların başlarında Bloklar arasındaki ilişkilerde yumuşama başlamışsa da SSCB ile ABD; Küba ve Vietnam gibi uzak bölgelerdeki grupların iktidar mücadelelerini kendi çıkarları doğrultusunda destekleyerek rekabetlerini sürdürmüşlerdir.

ABD’nin Castro yönetimini yıkmak amacıyla muhalifleri desteklemesi, Küba’yı SSCB’ye yaklaştırmış, bunun üzerine SSCB de 1962 yılı başında Küba’ya füze yerleştirmeye başlamıştı.

Yine ABD, Kuzey Vietnam ile yaşadığı sorunlar nedeniyle yardım isteyen Güney Vietnam’ı, SSCB ise Kuzey Vietnam’ı desteklemişti. Bu durum Vietnam Savaşı’nın çıkmasında etkili oldu.

ABD ve SSCB arasında 1960 sonrasındaki rekabetin dünyada görülen etkilerinden biri de Bağlantısızlık Hareketi’ni oluşturmasıydı.

Bağlantısızlık Hareketi’nin ilk teşkilatlı toplantısı Yugoslavya lideri Tito ile Mısır lideri Nasır’ın öncülüğünde 1961’de Belgrat’ta 25 bağlantısız ülkenin katılımıyla yapıldı. Toplantı sonunda Bağlantısızlık Hareketi resmen başladı.

Yumuşama Dönemi’nde devletlerin izlediği politikalar nasıl bir değişime uğramıştır?

Soğuk Savaş Dönemi’nde Doğu ve Batı Blokları arasında yaşanan siyasi rekabet kendisini askeri ve bilim alanlarında da gösterdi.

Özellikle askeri alanda büyük oranda bir silahlanma yarışı başlamıştı.

Bilim alanındaki gelişmeler yeni ve daha güçlü füzelerin, bombaların yapılmasını sağladı. Bu durum dünyanın geleceği açısından büyük bir tehlike oluşturuyordu.

Yumuşama Dönemi ile blokların izledikleri politikalarda ciddi bir değişim yaşandı. Sert bir rekabet anlayışında kaçınıldı.

Özellikle silah alanındaki yarışın son bulması konusunda adımlar atıldı. Bu sayede olası bir savaştan her iki tarafında uzak durmaya yönelik çabaları güçlendi.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 202

Camp David Antlaşmaları imzalanmasına rağmen Orta Do­ğu’da bir barış ortamının sağlanamamasının sebepleri neler olabilir?

Mısır’ın Camp David Antlaşması (1978) ile İsrail’i resmen tanımasından Arap devletleri rahatsız olmuştur.

Bunun en önemli nedenleri İsrail’in sınırlarını genişletme çabası, Filistin halkının haklarının çiğnenmesi ve 1948-1973 tarihleri arasında dört kez yapılan savaşları İsrail’in kazanmış olmasıdır. 

İngiltere ve Fransa’nın Orta Doğu’da siyasi üstünlüğünü, ABD ve SSCB’ye bırakması, Orta Doğu toplumlarına nasıl bir deği­şim yaşatmıştır?

İngiltere ve Fransa’nın Orta Doğu’daki üstünlüklerini kaybetmeleri buradaki ülkelerden Mısır ve Ürdün’ün ABD’ye; Suriye, Irak, Libya, Güney Yemen ve Cezayir’in SSCB’ye yaklaşmasına neden oldu.

Böylece dünyadaki Doğu-Batı Bloklu yönetim anlayışı Orta Doğu’yu da etkilemiş oldu.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 203

İran-Irak Savaşı’nın sonuçlarına baktığınızda iki ülkenin milyon dolarlara varan ekonomik kaybından kimlerin kazançlı çıkmış olabileceğini yorumlayınız.

Savaşlardan en kârlı çıkan taraf, savaşan devletlere silah satan taraftır.

İran-Irak Savaşı’ndan en kârlı çıkan taraf ise İran’ı destekleyen SSCB ve Irak’ı destekleyen ABD’dir.

Bu iki devlet ürettikleri silahları bu savaşta satma imkânı bulmuşlardır.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 204

Lozan Barış Antlaşması’nda Kıbrıs’ın konumu hakkında kesin bir karar verilmesine rağmen neden 1954’te tekrar bir egemen­lik sorunu ortaya çıkmıştır?

I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile Kıbrıs’ı imparatorluğuna kattığını ilan eden İngiltere’nin adadaki hâkimiyeti, 1923 Lozan Barış Antlaş­ması’nda konu hakkında kesin bir karar verilmemesine rağmen bundan sonra da devam etti.

Ancak, adanın egemenlik sorunu II. Dünya Savaşı’ndan sonra Yunanistan’ın ada ile daha fazla ilgilenmesiyle yeniden gündem oldu.

Yunanistan 1951’de adanın kendi yönetimine bırakılması için İngiltere’ye başvurdu fakat olumsuz cevap aldı.

Yunanistan, 1954’te Birleş­miş Milletlere başvurarak Kıbrıs’ın kendi kaderini belirlemesi için halk oylaması yapılmasını talep etti. 

Yunanistan’ın amacı, halk oylamasıyla adanın çoğunluğunu oluşturan Rumlar sayesinde Kıbrıs’ın kendisine bağ­lanmasını sağlamaktı.

Her ne kadar Yunanistan’ın bu girişimi BM tarafından kabul görmese de artık bir egemenlik mücadelesi başlamış oldu.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 205

Kıbrıs Adası’yla ilgili görüşmelere neden yalnızca İngiltere, Yu­nanistan ve Türkiye devletleri katılmıştır?

1923 Lozan Barış Antlaş­ması ile Kıbrıs Adası’nda resmen İngiliz egemenliği dönemi başlamıştı.

Bu nedenle İngiltere, adadaki egemenlik hakkını kullanarak görüşmelere katıldı.

Ayrıca, Yunanistan, adada bulunan Rumların, Türkiye ise adadaki Türklerin hamisi (koruyucusu) olarak görüşmelere katıldılar.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 208

Yunanistan ve Türkiye NATO’ya üye iki devlet olmalarına rağ­men Yunanistan’ın Ege Adalarını silahlandırmak istemesinin nedenini yorumlayınız.

Doğu Ege Adaları, 1923 Lozan Antlaşması ve 1947 Paris Antlaşması da dahil olmak üzere birtakım uluslararası antlaşmalarla silahsızlandırılmıştır.

Halen yürürlükte olan ve dolayısıyla Yunanistan’ı yasal olarak bağlayan bu uluslar arası antlaşmalar, Doğu Ege Adalarının silahlandırılmasını yasaklamakta ve bu maksatla Yunanistan’a yasal yükümlülükler ve sorumluluklar da getirmektedir.

Bununla birlikte, Yunanistan Türkiye’nin itirazlarına rağmen uluslar arası hukuk çerçevesinde ahdi taahhütlerini ve antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini ihlal ederek 1960’lardan beri adaları silahlandırarak Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılmış statüsüne aykırı hareket etmektedir.

Diğer taraftan Yunanistan, 1993’TE uluslararasu Adalet Divanının zorunlu yargı yetkisini kabul ederken, “ulusal güvenlik çıkarları” ile ilgili askeri önlemlerden kaynaklı hususlara ilişkin olarak Divanın zorunlu yargı yetkisine çekince koymuştur.

Yunanistan bu şekilde adaların silahlandırılmasına ilişkin bir tartışmanın Uluslararası Adalet Divanı’nagitmesini engellemeyi hedeflemiştir.

Bu durum, Yunanistan’ın anlaşma yükümlülüklerini ihlal ettiğinin Yunanistan tarafından zımnen kabul edilmesidir.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 209

Kara suları Yunanistan’ın iddiasına göre belirlendiğinde Ege Denizi’nde güç dengesi nasıl değişir? Açıklayınız.

Türkiye ve Yunanistan arasındaki deniz sınırı henüz bir anlaşmayla belirlenmemiştir.

Şu anda, hem Türkiye hem de Yunanistan karasularının Ege Denizi’ndeki genişliği 6 deniz milidir.

Karasularının 12 deniz miline çıkarılması, Ege Denizi’ndeki çıkar dengelerini Türkiye’nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirecektir.

Şu anda, sahip olduğu birçok ada sebebiyle, Yunanistan’ın karasuları Ege Denizi’nin %40’ını oluşturmaktadır.

Karasularının 12 deniz miline çıkarılması durumunda bu oran %70’e yükselmektedir.

Bu durumda açık deniz büyüklüğü %51’den %19’a düşerken, Türkiye’nin karasuları da Ege Denizi’nin %10’ndan daha az kalmaktadır.

1913’te Batı Trakya Cumhuriyeti’nin ve 1983’te KKTC’nin ku­ruluş süreçlerinde benzer olaylar yaşanmış mıdır?

Batı Trakya Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde Osmanlı Devleti, Bulgaristan ile; KKTC’nin kuruluş sürecinde ise Türkiye, Yunanistan ile mücadele etmiştir.

Yunanistan destekli Kıbrıslı Rumların “enosis”i gerçekleştirmek amacıyla adadaki Türklere yaptıkları katliamların bir benzerini Batı Trakya Türkleri de yaşamıştır.

I. Balkan Savaşı sonucunda Osmanlı Devleti’nin Midye-Enez hattının batısından çekilmesiyle Türk egemenliğin­den çıkarak Bulgaristan hâkimiyetine giren Batı Trakya bölgesi, Bulgar çetelerinin saldırıları ile kana bulanmıştır.

Enver Paşa’nın emriyle, Kuşçubaşı Eşref komutasında 116 kişilik bir birlik sayesinde bölge çetelerden temizlenebilmiştir.

Daha sonra Gümülcine alınarak 31 Ağustos 1913’te “Batı Trakya Türk Cumhuriyeti” kurulmuştur.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 212

Ermeni Meselesi’nde Türkiye ve Ermenistan’ın tarih komisyo­nu kurulması teklifine yaklaşımları sorun hakkında nasıl bir fikir vermektedir?

Türkiye, ulusal ve uluslararası her platformda Ermeni meselesinin siyasi bir yaklaşımla çözümlenecek bir konu olmadığını, konunun tarihçiler tarafından araştırılması gerektiğini, bu amaçla gerektiğinde Ermenistan ile ortak bir komisyon dahi kurulabileceğini söylemektedir.

Türkiye’nin Ermeni meselesine olan bu olumlu ve çözüme dönük yaklaşımı maalesef Ermenistan’dan karşılık bulamamıştır.

Ermenistan’ın göstermiş olduğu bu tavır, Ermeni olaylarının iddia ettikleri gibi olmayışından kaynaklanmaktadır.

Gerçeklerin açığa çıkmasını istemeyen Ermenistan, konuyu siyasi olarak kullanmaya devam etmektedir.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 216

1961 ve 1982 Anayasalarını temel hak ve özgürlükler bakımın­dan karşılaştırınız.

1961 Anayasası hak ve özgürlüklerin sınırlarını devlet otoritesi aleyhine genişletmişti.

Dernek kurma, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkı, çalışanların önceden izin almaksızın sendika ve sendika birlikleri kurma, bunlara serbestçe üye olma ve bunlardan ayrılma hakkı, toplu sözleşme ve grev hakkı 1961 Anayasası’nda yer almıştır.

Ayrıca basının hür olduğu ve sansür edilemeyeceği, gazete ve dergi çıkarmanın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamayacağı, kitap ve broşür yayımının izne bağlı tutulamayacağı ve sansür edilemeyeceği, basımevi ve basım araçlarının suç aracı olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemeyeceği ve işletilmekten alıkonulamayacağına dair hususlara da Anayasa’da yer verilmiştir.

1982 Anayasası Bu Anayasa’ya göre devletin güvenliği, birey ve toplumun güvenliğinin; devletin çıkarları, birey ve toplumun çıkarlarının önüne geçti. “Birey için devlet” değil “devlet için birey” anlayışı egemen kılındı.

1982 Anayasası, 1961 Anayasası’na göre daha az özgürlükçüydü.

Daha az katılımcı bir demokrasi modelini benimseyen bu Anayasa’da siyasi partilerin, gençlik kolu ve benzeri yan kuruluşlar oluşturmalarına yasak getirildi.

Ayrıca partilerin dernek, sendika, vakıf, kooperatif ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile siyasi ilişki içinde bulunmaları da yasaklandı.

Aynı şekilde derneklerin ve meslek kuruluşlarının siyasi faaliyette bulunmaları da yasaklandı.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 220

Telefonun haberleşme ve kültürel ilişkiler alanındaki rolünü tar­tışınız.

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak her geçen gün kendini yenileyen ve insan hayatını büyük ölçüde kolaylaştıran icatların başında telefon gelmektedir.

Telefon başta haberleşme olmak üzere ulaşım, eğitim, sağlık, bankacılık, güvenlik gibi birçok alanda kullandığımız bir alettir.

Telefonlar sevdiğimiz ve özlediğimiz kişilerle kolayca hasret gidermemize, bir iş konusunda ya da acil bir durumda ilgili kişi veya kurumları arayabilmemize, internet vasıtasıyla dünyaya bağlanabilmemize imkân sağlarlar.

Telefon sayesinde haberleşme imkânımız arttığı gibi ne yazık ki yüz yüze iletişim azalmaktadır. Örneğin, bayramlar gibi insanların bir araya geldiği zamanlar artık tek bir kutlama mesajı ya da kısa bir arama ile geçiştirilir olmaktadır.

Telefonların kültürel ilişkilerimiz açısından da yarar ve zararları bulunmaktadır.

Bir yandan her şeye ve herkese kısa sürede ulaşabiliyor olmak kültürel yapıyı zenginleştirirken diğer yandan temas imkanını azalttığı için kültürel katılımı azaltmaktadır.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 221

Yukarıdaki resimden yola çıkarak askerî darbelerin kişi hak ve özgürlüklerine verdiği zararı yorumlayınız.

Türkiye’de gelişmekte olan demokrasi anlayışı, ordunun 1960, 1971, 1980 ve 1997 yıllarında devlet yönetimine müdahale etmesi sebebiyle kesintiye uğramıştır.

Askeri darbeler, halkın oyları ile iktidara gelen sivil iradeyi ortadan kaldırması sebebiyle en çokta demokrasiye zarar vermektedir.

Darbe sonrasında uygulamaya konulan yasaklar; kişi hak ve özgürlüklerinden kişinin dokunulmazlığı hakkını, özel hayatın gizliliği hakkını, konut dokunulmazlığı hakkını, haber alma ve haberleşme hakkını, yerleşme ve seyahat etme hakkını, düşünce ve kanaat hürriyeti hakkını, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti hakkını, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ve hak arama hakkını engellemektedir.

Böylesi bir durumda insanların sosyo kültürel gelişimleri, psikolojik yapıları, ekonomik güçleri; devletlerine, rejimlerine ve ordularına olan güvenleri büyük zarar görecektir.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 222

Toplumsal Devrim Çağında Dünya ve Türkiye – Ölçme ve Değerlendirme

Amerika Birleşik Devletleri Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger, bir basın toplantısı yaparak Kıbrıs geliş­meleriyle ilgili şu açıklamalarda bulunmuştur:

“Türklerin Ada’ya çıkarma yapmasından sonraki ilk çalışmalarımız bir Türk-Yunan savaşını önlemek oldu. İkinci işimiz Kıbrıs sorununun anayasal bir dü­zene oturtulması ihtimalini açık tutmak, üçüncü ola­rak da çatışmanın daha genişleyerek uluslararası bir durum almasını önlemek idi (…) en gerekli şey de şüphesiz ki ateşkesin sağlanması idi.

Çalışmalarımız sırasında bütün müttefiklerimizle ir­tibatlı olarak çalıştık. ABD ateşkes sağlanması için uğraşırken İngiltere de ateşkesten sonra tarafları gö­rüşmeye razı etmeye çalıştı. Önce ateşkes sağlana­cak ondan sonra İngiltere; Türkiye ve Yunanistan’ı görüşmeye davet edecekti. Tehlike atlatılmıştır, şim­di çözüm bekliyoruz.”

Amerika Birleşik Devletleri’nin Kıbrıs sorununa arabuluculuk yapmasındaki amacı nedir?

ABD, Kıbrıs Sorunu yüzünden karşı karşıya gelen NATO’nun iki üye ülkesi Türkiye ve Yunanistan arasındaki siyasi gerili­min NATO’ya zarar verdiğini düşünüyordu.

Ayrıca, bu sorun yüzünden Türkiye veya Yunanistan’ın SSCB ile işbirliği yapma ihtimalini de düşünmek zorundaydı.

Bu nedenle sorunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşması amacıyla arabuluculuk yapmaya karar vermiştir.

Amerika Birleşik Devletleri’ne göre Kıbrıs sorunun­daki tehlike nasıl atlatılmıştır?

ABD, Türklerin Ada’ya çıkarma yapması sonrası olası bir Türk-Yunan savaşının meydana gelebileceğini, çatışmaların daha da genişleyerek uluslararası bir durum alabileceğini öngörerek Kıbrıs sorununun önce bir ateşkes daha sonrada karşılıklı görüşmelerle çözülmesi gerektiğini düşünmekteydi.

Bu nedenle İngiltere ile birlikte sürece dâhil oldular.

ABD ve SSCB arasında Yumuşama Dönemi’nin başlamasının nedenleri nelerdir?

Yumuşama Dönemi’nin başlamasında;

Yugoslavya ve Çin’in SSCB ile ters düşmesi sonucu Doğu Bloku’nun çatlaması,

ABD ve SSCB arasında 1962’de meydana gelen Küba Krizi ile kendi­sini gösteren küresel çapta bir nükleer savaş tehlikesinin ortaya çıkması sayılabilir.

İran-Irak Savaşı’na yol açan nedenler nelerdir?

* Irak ve İran’ın Basra Körfezi üzerinde hâkimiyet kurma mücadelesi,

* Şattülarap su yolu meselesi,

* Dinî ve etnik anlaşmazlıklar.

Camp David Antlaşmalarının sonuçlarını açıklayınız.

Yapılan antlaşmaya göre; İsrail, Sina Yarımadası’nı Mısır’a geri verecek, Mısır da İsrail’in siyasi varlığını tanıyacaktı.

Bu antlaşma ile; 1948’den bu yana İs­rail’in siyasi varlığını, bir Arap devleti ilk kez resmen kabul etmiş oldu.

Bundan sonra Mısır ve Ürdün’de ABD etkisini arttırırken, antlaşmaya şiddetle karşı çıkan Arap devletlerinden Suriye, Irak, Libya, Güney Yemen ve Cezayir, bir “Red Cephesi” kurarak SSCB’ye yaklaştı.

Ermeni terör örgütü ASALA’nın kurulma amacı nedir? Açıklayınız.

1920’de TBMM Hükûmeti ve Ermenistan arasında imzalanan Gümrü Antlaşması’yla Ermenilerin yıkıcı faaliyetleri son bulmuş, antlaşmanın imzalanma­sından sonra 1965’e kadar Türk-Ermeni ilişkileri sakin bir dönem geçirmiştir.

Ancak bu örgüt, Ermeni lobisinin kışkırtması ve Ermeni meselesini Türkiye’ye karşı siyasal bir koz olarak kullanmak isteyen Batılı devletlerin desteğiyle, Türklere karşı Ermeni şiddetini yeniden canlandırmıştır.

Temel amacı; Türkiye’yi uluslararası alanda “soykırımcı” bir ülke olarak kabul ettirmek ve ağır bir tazminat ödemeye mecbur bırakmaktır.

Türkiye’de 1960’lardan itibaren giderek artan iç göçlerin topluma etkileri nelerdir? Açıklayınız.

1960’lardan itibaren köyden kente göç eden köylüler umduklarını bulamadılar.  

Geçim kaygısı yaşayan köylülerin şehirlere göç ederek gelişigüzel yerleşmeye başlamasıyla gecekondulaşma hızlandı.

Plansız kentleşme, işsizlik, yoksulluk, eğitim, sağlık vb. sosyal hizmetlerden yararlanamama, düşük sosyal statülü mahallelerde yaşamını sürdürme, kentlerde şiddete meyilli grupların ortaya çıkması gibi birçok toplumsal sorun meydana geldi.

Ayrıca kırsalda yaşayan insanların kent kültürüne adaptasyonu sorunu, “arabesk” adı verilen yeni bir müzik anlayışının ortaya çıkmasına ve özellikle genç nüfusta oluşan sosyal gerilim, dünyadaki gençlik hareketleri ile birleşerek aşırı uç politik eğilimlerin doğmasına neden olmuştur.

Yukarıdaki tablo incelendiğinde iç göçler hakkında nasıl bir yargıya varılabilir?

1935 ile 1950 yılları arasındaki 15 yıllık sürede köy nüfusundaki azalış ve şehir nüfusundaki artış %1,51 iken 1950 ile 1960 yılları arasındaki 10 yıllık sürede köy nüfusundaki azalış ve şehir nüfusundaki artışın %6,88’e çıktığı anlaşılmaktadır.

Bu durum özellikle 1950-1960 yılları arasında iç göçlerin, 1935-1950 yıl aralığına göre, yaklaşık 4,5 kat arttığını göstermektedir.

Şehirlerde yaşayan insan oranının artması şehir ha­yatıyla ilgili ne gibi olumsuzluklara yol açmıştır?

Yoğun ve düzensiz iç göç hareketliliğine sahne olan şehirlerde, yaşayan insan nüfusunun artması birçok olumsuzluklara neden olmuştur.

Gecekondulaşma ile şehir mimarisinin bozulması sorunu dışında işsiz­lik, trafik ve ulaşım sorunları, çevre kirliliği, kamusal alanların yağmalanması, stres, alkol/uyuşturucu bağımlılığı, suç oranlarının artması gibi sorunlar ortaya çıkmıştır.

Ayrıca, bir yandan kentte var olan yaşam tarzından etkilenirken diğer yandan kendi yaşam tarzlarını sürdürmeye çalışan aileler, sonunda şehrin cazibesine yenik düşerek değişmeye başlamış, bu durum yeni bir şehir kültürünün  ortaya çıkmasına ve geleneksel kent kültürünün belli ailelerce yaşatılmasına yol açmıştır.

12. Sınıf T.C. İnkılap Tarihi 2. Ünite Cevapları Sayfa 223

12. Sınıf – Toplumsal Devrim Çağında Dünya ve Türkiye – Test Soruları

1-) ABD ve SSCB arasında Yumuşama Dönemi’nde yapılan antlaşmalarla nükleer silahların sınırlandırıl­ması amaçlanmıştır. Yine Helsinki Sözleşmesi ile de uluslararası ilişkilerde barış ve iş birliği sağlanmaya çalışılmıştır. Fakat bütün bunlara rağmen dünyadaki silah üretimi azalmamıştır.

Bu parçadan, aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?

A) Savaş teknolojisindeki gelişmeler durmuştur.

B) Atom bombası kullanılmaya devam edilmiştir.

C) Kimyasal silahlar önem kazanmıştır.

D) Bazı bölgelerde savaşlar devam etmiştir.

E) ABD ve SSCB dışındaki devletler silah üretmiştir. 

2-) Bağlantısızlar Bloku aşağıda verilen gelişmeler­den hangisinin sonucunda oluşturulmuştur?

A) Potsdam Konferansı

B) Yalta Konferansı

C) Tahran Konferansı

D) Moskova Konferansı

E) Bandung Konferansı

3-) I. 1948 Arap-İsrail Savaşı

II. 1967 Arap-İsrail Savaşı

III. 1973 Arap-İsrail Savaşı

Yukarıda verilen Arap-İsrail savaşlarından han­gileri İsrail’in üstünlüğü ile sona ermiştir?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) I ve III

D) II ve III

E) I, II ve III 

4-) I. İsrail’in uluslararası alandan destek alması

II. İsrail’in Türkiye ile iş birliği yapması

III. Arap ülkeleri arasında birliğin olmaması

Yukarıda verilen gelişmelerden hangileri Arap-İsrail Savaşlarında Arapların başarısız olmasında etkili olmuştur?

A) Yalnız I

B) Yalnız II

C) Yalnız III

D) I ve III

E) I, II ve III 

5-) Aşağıda verilen gelişmelerden hangisi II. Dünya Savaşı’ndan sonra Türkiye ile Yunanistan ara­sında sorun olmamıştır?

A) Kıbrıs Meselesi

B) Ege Adaları

C) Nüfus Mübadelesi

D) Kıta Sahanlığı

E) Hava Kontrol Sahası 

6-) 12 Eylül 1980 Askerî Darbesi’nin gerekçesi aşağı­dakilerden hangisidir?

A) Kıbrıs sorunu

B) Şiddet ve terör olayları

C) ASALA’nın faaliyetleri

D) Ekonomik sorunlar

E) Demokrat Partinin kurulması 

7-) “Kanlı Noel” olarak adlandırılan olay aşağıdaki­lerden hangisiyle ilgilidir?

A) Ermenilerin Türk diplomatları öldürmesi

B) Kıbrıslı Türklerin öldürülmesi

C) Filistinli Müslümanların öldürülmesi

D) Afganistan’da sivil halkın bombalanması

E) Vietnamlı sivil halkın öldürülmesi 

8) Türkiye’nin 1974’te Kıbrıs’a yaptığı askerî müdahaleye, SSCB’nin karşı çıkmasının sebebi nedir?

A) SSCB’nin Kıbrıs’ın NATO üssü olmasından çekinmesi

B) SSCB’nin Kıbrıs’taki Ortodoksları desteklemesi

C) SSCB’nin ABD ile ilişkilerini düzeltmek istemesi

D) SSCB’nin Kıbrıs’ta etkinlik kurmak istemesi

E) ABD Başkanı Johnson’un gönderdiği mektubun etkisi 

9-) Türk Silahlı Kuvvetleri, 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta barışı ve anayasal düzeni yeniden sağlamak için Kıb­rıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştirdi. Barış Harekâtı, planlara tam uygun bir şekilde gerçekleştirilerek belirlenen hedeflere ulaşıldı. Durumun Türkiye ve Yunanistan arasında bir savaşa dönüşmesi tehlikesi karşısında Birleşmiş Milletler taraflara ateşkes çağ­rısında bulundu. 25 Temmuz 1974’te taraflar Cenev­re Konferansı’nda toplandı. Konferansın sonuçsuz kalması üzerine Türkiye 14 Ağustos 1974’te İkinci Barış Harekâtı’na başladı. İkinci Barış Harekâtı ile Lefke, Lefkoşa, Magusa hattı çizildi ve adanın üçte biri Türk kontrolüne geçince harekât sona erdi.

Bu bilgilerden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A) Türkiye 1960 Londra Antlaşması’na uygun hareket etmiştir.

B) Birleşmiş Milletler Türkiye’yi desteklemiştir.

C) Türk Silahlı Kuvvetleri harekâtı başarıyla tamamlamıştır.

D) Türkiye, askerî seçeneği tek çözüm yolu olarak kabul etmemiştir.

E) Kıbrıs Türklerinin güvenliği sağlanmıştır. 

10- Aşağıdakilerden hangisi 1982 Anayasası’nın bir özelliği değildir?

A) Yürürlüğe girmeden önce halkoyuna sunulmuştur.

B) Yasama, millet meclisi ve senato arasında bölüştürülmüştür.

C) Askerî bir darbe sonucu oluşturulmuştur.

D) Hak ve hürriyetlerde sınırlamalara gidilmiştir.

E) Özerk kuruluşların yapılanmasına izin verilmemiştir.

12. Sınıf T.C İnkılap Tarihi 7. Ünite Ders Kitabı Cevapları yazımız hakkındaki görüşlerinizi yorum kısmından bize yazabilirsiniz. İyi çalışmalar. Diğer sınıflar ve diğer üniteler için aşağıdaki bağlantıyı tıklayabilirsiniz.

YAZAR BİLGİSİ
Tarih öğretmeni. Gücü yettikçe tarih yolcularına rehberlik edecek, öğrenmeye devam edecek bir tarih talebesi.
YORUMLAR

Bir Cevap Yazın

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.