Home / 10.Sınıf Tarih / Kanuni Sultan Süleyman Dönemi (1520-1566)

Kanuni Sultan Süleyman Dönemi (1520-1566)

Dönemin Genel Özellikleri

Kanuni Sultan Süleyman babasının ölümü üzerine tek varis olduğu için, sorunsuz bir şekilde tahta çıkmıştır. Kanuni Sultan Süleyman kırk altı yıllık hükümdarlık yaparak Osmanlı tahtında en uzun süre kalan hükümdar olmuştur. Bu dönemde fetihler yapılırken bir yandan da kültür ve uygarlık alanında gelişmeler oldu.

Osmanlı devleti hem doğuda hem de batıda ekonomik, siyasi ve askeri yönden güçlü bir duruma geldi. Bu nedenle Avrupalılar onu Muhteşem Süleyman, biz ise yaptığı kanunlardan dolayı Kanuni unvanıyla tanırız.

Yavuz zamanında Anadolu, Kafkasya, İran, Suriye ve Mısır’a önem verilmişti. Memluk sorunu çözümlenmiş, Safevi ise önemli bir tehlike olmaktan çıkmıştı. Batı’da Venedik ve Ceneviz eski gücünü kaybetmiş, denizlerde İspanya ve Portekiz onların yerini almıştı. Kara Avrupa’sında ise Avrupa’nın önemli bir kısmını elinde tutan Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ve Avusturya İmparatorluğu bulunmaktaydı.

Doğu’da ve Batı’da uzun seferlere çıkıldı. Doğu’da İran, Batı’da Macaristan ve Avusturya, denizlerde ise Venedik, Papalık, Şarlken, Rodos Şövalyeleri, Malta, İspanya ve Portekiz’le savaşıldı. Fransa’ya ise yardım edildi. Osmanlı Avrupa’da önemli bir denge unsuru haline geldi.

İÇ İSYANLAR :

Kanuni, hükümdarlığının ilk yıllarında bazı olumsuzluklarla karşılaştı. Anadolu, Suriye ve Mısır’da bazı isyanlar çıktı.

a) Baba Zünnun : Vergi sorununu bahane eden Türkmenler isyan ederek Bozok(Yozgat) çevresinde ayaklandılar.(1526) Adana valisi Piri Bey tarafından isyan bastırıldı ve Baba Zünnun öldürüldü.

b) Kalenderoğlu :
Hacı Bektaş soyundan olduğunu iddia eden Kalender Çelebi, tımarları elinden alındığı için Mohaç seferini fırsat bilerek isyan etti. Saltanat iddiasında bulundu. Şiilerin desteğini almayı başardı. Fakat tımarların geri verileceği söylenerek isyan dağıtıldı(1527).

c) Canberdi Gazali :
Memluk komutanlarından olan Gazali, Mısır seferinden sonra Osmanlı himayesine girmiş, Şam valiliğine atanmıştı. Gazali Osmanlıdaki taht değişikliğinden faydalanarak, Memluk Devletini yeniden kurmak üzere “siyasi” nitelikli bir isyan çıkardı. Dulkadir Beyi Şehsuvaroğlu Ali Bey Halep’e giderek isyanı bastırdı(1521).

d) Ahmet Paşa :
Devlet geleneğine göre sadrazamlık sırası kendine gelmişti. Fakat, yerine İbrahim Ağa sadrazamlığa atandı. Ahmet Paşa ise Mısır valiliğine atandı. Bu duruma kızan paşa, Memluk ileri gelenlerini de yanına alarak isyan başlattı. Ahmet Paşa’nın kendisine vezir seçtiği Kadızade Mehmet Bey Osmanlı Devletine sadık kalıp ayaklanmayı bastırdı(1524).

BATIDA GELİŞMELER:

Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta çıktığı sırada Osmanlı Devleti’nin batıdaki en büyük rakibi Roma Germen İmparatorluğu idi. Roma Germen İmparaotu Şarlken Avusturya Kralı Ferdinand ile kardeşti. Şarklen’in kız kardeşi, Macar Kralı II.Layoş ile evli idi. II.Layoş’un kız kardeşi de Avusturya Kralı Ferdinand ile evliydi. Böylece bu ülkeler arasında akrabalık ilişkileri kurulmuştu. Macar Kralı II.Layoş, Osmanlılara karşı düşmanca siyaset izlerken Şarlken ve Ferdinand’a güveniyordu.

Belgrat’ın Alınması (1521) :

Neden: Macar Kralı Osmanlıya ödemesi gereken vergilerini ödememiş, kendisine gönderilen Osmanlı elçisini öldürmüştü. Bu nedenle, Kanuni Batı’ya ilk seferini düzenledi.

Sonuç: Balkanların en stratejik kentlerinden olan Belgrat karadan ve Tuna nehrinden gönderilen güçlerle fethedilmiştir.  Batı seferlerinde bir üs haline getirildi.

Batı’da Gelişmeler :

Fransa ile Kutsal Roma Germen İmparatorluğunun arası açıktı. Şarlken akrabalık ilişkileri ile İspanya, Sardunya, Sicilya, Napoli, Hollanda ve Fransa’nın kuzeyindeki topraklara egemen olmuştu. Öte yanda Martin Luter Papaya isyan ederek Protestanlık mezhebini kurmuştu. İşte böyle bir ortamda Osmanlı Devleti Macar sorununa el atmıştı.
Alman İmparatoru Şarlken ile Fransa Kralı I.Fransuva arasında Avrupa’nın üstünlüğü mücadelesi vardı. Fransa’yı tehdide başlayan Şarlken’in bir yandan Akdeniz’e, diğer yandan Orta Avrupa’ya egemen olmak istemesi Osmanlıyı rahatsız etmekteydi.
I.Fransuva’nın 1525’te Şarlken’e esir düşmesi üzerine, Fransa Osmanlıdan yardım istedi. Avusturya’nın Macaristan üzerinde hak iddiasına karşı çıkan Osmanlı, Fransa’nın yardım isteğine olumlu cevap verdi. Çünkü, Almanya, Fransa’yı da alırsa Osmanlıya karşı büyük bir haçlı ittifakı kurulabilirdi.  Bu nedenle Fransa’nın varlığını sürdürmesi gerekiyordu.  

Mohaç Meydan Savaşı (1526) :
Nedenler:

  • Belgrat’ın alınması ile Osmanlı Macar ilişkilerinin bozulması
  • Şarklen’e esir düşen Fransa Kralının Osmanlı Devletinden yardım istemesi
  • Kanuni’nin Macar topraklarını alarak Şarlken’in oluşturmaya çalıştığı Hristiyan ittifakı parçalama düşüncesi
  • Kanuni’nin Tuna Nehrinin kuzeyindeki ülkeleri fethetme düşüncesi

Mohaç Meydan Savaşında Macar ordusu yenilgiye uğratıldı. Macar Kralı II. Layoş savaş meydanında öldü.

Sonuçlar:

  • Macaristan Osmanlı himayesine alındı. Macaristan Osmanlı Devletine bağlı bir krallık haline geldi. Jan Zapolya(Yanoş) Macaristan tahtına kral olarak getirildi.
  • Osmanlı’nın Orta Avrupa’daki hakimiyeti güçlendi.
  • Osmanlı Avusturya ile komşu oldu, Osmanlı –Avusturya mücadelesi başladı.
  • Fransa Şarlken’in baskısından kurtularak, serbest kaldı. Bu durum Osmanlı-Fransa ilişkilerinin gelişmesine ortam hazırladı.

I.Viyana Kuşatması (1529) :

Macaristan’ın Osmanlı egemenliğine girmesi üzerine Şarlken’in kardeşi olan Avusturya Kralı Ferdinand, akrabalık nedeniyle Macar tahtının kendisine ait olduğunu ileri sürerek Yanoş’un krallığını tanımadı. Avusturya’nın Budin’e girmesi üzerine sefere çıkan Kanuni Budin’i işgalden kurtardı. Şarlken ve Ferdinand ortaya çıkmadıkları için, onları savaşa zorlamak amacıyla Viyana kuşatıldı(1529). Ancak amaç Viyana’yı almak olmadığı için gerekli donanım getirilmemişti. Kışında yaklaşması üzerine kuşatma kaldırıldı.

NOT: Kanuni döneminde karada sonuç alınamayan tek sefer I.Viyana kuşatmasıdır.

Almanya Seferi (1532) :

Ferdinand’ın ikinci kez Budin’i kuşatması üzerine, yeniden sefere çıkıldı. Fakat yine ne Ferdinand ne de Şarlken Osmanlı ordusu önüne çıkmadı. Osmanlı akıncıları Almanya içlerine kadar girdiler. Avusturya barış istedi. Doğuda Safevi sorunu başladığı için barış teklifi kabul edildi.

İstanbul Antlaşması (İbrahim Paşa Ant.) (1533) :

  • Avusturya arşidükü, protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılacak,
  • Avusturya Osmanlı Devleti’ne yıllık vergi verecek,
  • Avusturya, Yanoş’un Macar krallığını tanıyacak,
  • Macaristan ve Avusturya arasındaki anlaşmaları Osmanlı padişahı onaylayacak,
  • Avusturya Macar topraklarına saldırmayacak,

Sonuç ve Önemi :

  • Avusturya Osmanlının üstünlüğünü kabul etti.
  • Osmanlı, Avusturya üzerinde yaptırım gücüne sahip oldu.
  • Osmanlı’nın Avrupa’nın en güçlü devleti olduğu anlaşıldı.
  • Almanya’nın Avrupa üzerindeki üstünlüğüne son verildi.

İLK: Avusturya ile yapılan ilk antlaşma.

Macaristan’ın Osmanlılara Katılması (1541) :

Macar Kralı Yanoş ölünce yerine küçük yaştaki oğlu Sigismund geçti. Ferdinand, Sigismund’un krallığını tanımayarak yapmış olduğu antlaşmayı bozdu ve Budin’i kuşattı. Bunun üzerine Kanuni tekrar Macaristan üzerine sefere çıktı. Budin’i aldı. Ferdinand’ın barış isteği kabul edilerek tekrar barış yapıldı. Macaristan üç bölgeye ayrıldı.

Kuzey Macaristan Avusturya’ya,
Orta Macaristan Erdel Beyliği adı altında Osmanlı himayesindeki Sigismund’a,
Güney Macaristan ise Budin eyaleti olarak doğrudan Osmanlılara bağlandı.
Avusturya ile antlaşma yapılmasına rağmen Osmanlı-Avusturya mücadelesi devam etti. Ferdinand 1551’de yeniden Erdel’in iç işlerine karıştı. Osmanlı-Avusturya savaşları ,1562’de yeniden barış sağlanıncaya kadar sürdü.

Zigetvar Seferi (1566) :

Kanuni Sultan Süleyman Avusturya’nın barışı bozarak Erdel’e saldırması üzerine Sadrazam Sokulu Mehmet Paşa ile yaşının ilerlemiş olmasına rağmen sefere çıktı. Zigetvar Kalesi kuşatıldı. Kuşatma sırasında padişah öldü(1566). Padişahın ölümü askerden gizlendi. Kuşatmaya devam edilerek kale alındı.

Uyarı: Zigetvar Seferi, Kanuni’nin son seferi oldu.

OSMANLI-FRANSIZ İLİŞKİLERİ:

Osmanlı ile Fransa arasındaki ilk ilişkiler I.Fransuva’nın, Alman İmparatoru Şarlken’e esir düştükten sonra Osmanlıdan yardım istemesiyle başlamıştı. Mohaç Savaşı Fransa’ya yardım amacıyla yapılmış, Fransuva kurtulmuştu.
Kanuni Avrupa devletleri arasındaki anlaşmazlıklardan yararlanarak Avrupa siyasetinde söz sahibi oldu. Orta Avrupa seferleriyle Fransa ve Protestanların yükünü azalttı. Protestanlığın yayılmasına zemin hazırladı. Avrupa’da dini birlik iyice zayıfladı. Fransa Osmanlı Devletini Avrupa’yı koruyan tek güç olarak gördüğünü ilan etti. Bu yakınlaşma zamanla ticari alanda kaydı. Fransa’ya Avrupa tarihlerinde “kapitülasyon” Osmanlı kayıtlarında ise “ahidname” ya da “İmtiyazat-ı Mahsusa” denilen bazı ticari ayrıcalıklar verildi(1535).

Amaç :

  • Avrupa Hristiyan birliğini bozmak , Avrupa siyasetinde etkinlik kazanmak.
  • Almanya’ya karşı Fransa’nın desteğini sağlamak.
  • Coğrafi Keşifler ile önemi azalan Akdeniz ticaretini canlandırmak, Gümrük gelirlerini arttırmak. Üretimi yapılmayan ürünleri ucuza temin etmek.

Verilen Kapitülasyonlar :

  • Her iki ülkenin ticaret gemileri serbestçe ticaret yapabilecek.
  • Fransa’dan diğer devletlere oranla daha az vergi alınacak.
  • Osmanlı topraklarında yaşayan Fransızlar din ve mezheplerinde serbest olacak.
  • Fransız tüccarlar ile Türkler arasındaki davalara Türk mahkemeleri bakacak, mahkemede bir Fransız tercüman bulunacak.
  • Fransız tüccarların kendi aralarındaki davalara Fransız hakim bakacak.
  • Türk tüccarlarda Fransa’da aynı haklardan yararlanacaktı.
  • Antlaşma, iki hükümdarın sağlığında geçerli olacaktı.

Uyarı: Antlaşmanın hükümdarların ömrü ile sınırlı tutulması Kanuninin ileri görüşlülüğünü yansıtmaktadır.

Sonuç :

  • Akdeniz ticareti yeniden canlandı. Gümrük gelirleri arttı.
  • Alman tehlikesi karşısında Fransa’nın desteği sağlandı.
  • Daha önce Venedik’e verilen imtiyazlar ekonomik nitelikliydi. Fransa’ya bunun yanında dini ve hukuki bazı ayrıcalıklar verilmiştir.
  • Kapitülasyonlar I.Mahmut döneminde sürekli hale getirildi.
  • Kapitülasyonlar önceleri bir bağış niteliğinde idi. Fakat sanayi devrimi ile birlikte Osmanlı ekonomisinin bozulmasına etki eden temel faktörlerden biri haline geldi.
  • Batılıların ,Osmanlı topraklarında yaşayan Hristiyanların sorunlarıyla ilgilenmelerine ve bu vesileyle Osmanlının iç işlerine karışmalarına zemin hazırladı.

kanuni

Doğudaki Gelişmeler

Osmanlı-İran İlişkileri :

Safevi Devleti Şiilik Propagandası yapıp Anadolu’ya egemen olmak isteyince Osmanlı-İran ilişkileri bozulmuştu. Yavuz döneminde Çaldıran zaferi ile İran sorunu geçici de olsa çözüme kavuşturulmuştu. Şah İsmail ölünce yerine geçen oğlu Tahsmab döneminde de Safevilerin Osmanlı politikası değişmedi.
Şah Tahsmab’ın;

  • Şiileri kışkırtmaya devam etmesi.
  • Macaristan’a elçiler göndererek Şarlken’le ittifak kurmaya çalışması.
  • Osmanlı’ya bağlılığını bildiren Bağdat valisini öldürmesi üzerine Kanuni İran seferine çıkmaya karar verdi.

Kanuni İstanbul Antlaşmasıyla batıdaki sınırlarını güven altına aldıktan sonra İran üzerine dört sefer düzenledi.

Bu seferler sonucu Bağdat, Karabağ, Revan ve Nahcivan Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Amasya Antlaşması(1555):

Kanuni, İstanbul’a dönüşü sırasında Amasya’ya gelen İran elçilerinin barış teklifini kabul etti.

İLK: Osmanlı Devleti’nin İran’la imzaladağı ilk resmi antlaşmadır.

Bu antlaşmayla İran; Bağdat, Karabağ, Revan ve Nahcivan’ın Osmanlıya ait olduğunu kabul etmiştir.

Uyarı: Osmanlı-İran savaşları ,Osmanlının batıdaki ilerleyişini yavaşlatmıştır. Amasya antlaşmasıyla İran sorunu bir süre için çözümlenmişse de, III.Murat döneminde savaşlar yeniden başlamıştır.


Denizlerde Gelişmeler :

XVI. yüzyılda coğrafi keşiflerin yapılmasıyla Avrupa devletlerinin ekonomik gücü artmaya başlamıştı. Bu nedenle Kanuni siyasi ilişkilerini Avrupa ve Akdeniz ülkeleri üzerine yoğunlaştırdı.Ayrıca coğrafi keşifler sonucunda Portekizlilerin eline geçen Hint deniz yoluna da yeniden egemen olmak ve bölgedeki ticaretten pay almak amacıyla Hint deniz seferlerini düzenledi.

Akdeniz’deki Gelişmeler:

Rodos’un Fethi(1522) : Rodos adası Sen Jan şövalyelerinin elinde korsan yatağı idi. Korsanlar Türklerin Akdeniz ticaretine engel oluyor ve Batı Anadolu kıyılarını tehdit ediyorlardı. Rodos’un fethi ile Mısır ve Suriye’den Anadolu’ya ulaşan deniz yolunun güvenliği sağlanmış olacaktı. Kanuni donanma ile sefere çıkarak adayı şövalyelerden aldı.

Cezayir’in Osmanlılara Katılması (1533):

Barbaros kardeşler Mısır seferinden sonra Osmanlı himayesine girmiş, Yavuz’un da yardımlarıyla Cezayir üzerinde hakimiyet kurmuştu. Osmanlı–Avusturya savaşları devam ederken Şarlken Osmanlıyı denizlerde yıpratmak için harekete geçti. Bunun üzerine Kanuni Akdeniz’deki Osmanlı egemenliğini güçlendirmek üzere Barbaros’u İstanbul’a çağırdı. Barbaros’un İstanbul’a gelmesiyle Cezayir doğrudan Osmanlı devletine katıldı. Barbaros Kaptın-ı Derya ‘lığa getirildi.

Preveze Deniz Zaferi(1538) :

Nedenleri:

  • Osmanlı ile Avusturya ve Almanya arasındaki mücadele.
  • Osmanlının Ege’yi kontrol altına alması ve Akdeniz’de üstünlüğünün giderek artması.
  • Korfu adasının Osmanlı donanması tarafından kuşatılması.
  • Andre Dorya komutasındaki Venedik, Ceneviz, Papalık, Malta, İspanya ve Portekiz kuvvetlerinden oluşan bir haçlı donanması kuruldu.Temel hedef Osmanlı Devletinin Akdeniz’deki varlığına son vermekti. Preveze önlerinde gerçekleşen savaşta Osmanlı donanması Haçlı donanması karşısında büyük bir zafer kazandı(28 Eylül 1538)

Sonuç:

  • Akdeniz Osmanlı egemenliğine girdi. XVI. yy. sonlarına kadar Akdeniz üstünlüğü Osmanlıda kaldı.
  • Venedik’ten savaş tazminatı alındı.Böylece Osmanlının Akdeniz’deki üstünlüğünü kabul etmiş oldu.
  • Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki bazı kaleler Venedik’ten alındı.

Fransa’ya Yardım (1543) : Kanuni Sultan Süleyman kendi siyaseti gereği Avrupa ülkeleri arasında Fransa’yı desteklemekte yarar görüyordu. Fransa’nın Kanuniden tekrar yardım istemesi üzerine Barbaros Hayrettin Paşa Fransa’ya yardım için gönderildi. 1543’te Marsilya’ya ulaştı.İspanyolların elindeki Nis kalesini alıp Fransızlara teslim etti.Fransızların gereken desteği vermekte isteksiz davranmaları üzerine İstanbul’a döndü.

Trablusgarp’ın Alınması(1551) : Şarlken Trablusgarb’ı Sen Jan şövalyelerine vermişti.Kaptanı derya Sinan Paşa ve Turgut Reis Trablusgarb’ı şövalyelerden aldı. 1553’te de Korsika adası alındı.

Cerbe Deniz Savaşı (1560) : Haçlıların Türkleri Kuzey Afrika’dan atmak ve Turgut Reisin Akdeniz’deki egemenliğine son vermek istemeleri üzerine Turgut Reis ,İspanyolların elinde olan Cebre adasını kuşattı. Andre Dorya komutasındaki haçlı donanmasının Cebre önlerine gelmesi durumu zorlaştırdı. Kaptanı derya Piyale Paşanın yardıma gelmesi sonrasında Haçlılar yenilgiye uğratıldılar.
-Preveze’den sonra en büyük deniz savaşı kazanıldı.
-Batı Akdeniz ve Kuzey Afrika’da Osmanlı egemenliği pekişti.

Malta Kuşatması (1565) : Malta Avrupalı devletlerin Kuzey Afrika’daki Müslüman topraklarına saldırmak için kullandıkları bir üs konumundaydı. Malta’da bulunan Sen Jan şövalyeleri Şarlken’in desteğini alarak Osmanlı gemilerine saldırıyorlardı. Cezayir ve Trablusgarb’ın güvenliği için alınması gerekliydi. Ada kuşatıldı fakat başarılı olunamadı,kuşatma esnasında Turgut Reis şehit düştü.

Sakız Adası’nın Alınması (1566) : Ege denizindeki Sakız adası Cenevizlilerin elinde bulunuyordu. Vergilerini ödemeyince Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar seferine çıkarken, Kaptanıderya Piyale Paşa’yı Sakız adasının fethi için gönderdi.Ada alındı,böylece Batı Akdeniz ve boğazların güvenliği sağlanmış oldu.

Hint Deniz Seferleri :
Doğu-Batı ticaret yollarının Osmanlı kontrolüne geçmesi üzerine Avrupa devletleri yeni yollar aramaya başladılar.16.yüz yılın başlarında Portekizliler Ümit Burnu’nu geçerek doğrudan Kızıldeniz ve Hint Okyanusu’na ulaştılar.
Portekizliler, sömürgeler kurarak Müslüman ülkelerin ticaretine engel olmuş, Kızıldeniz yoluyla giden hacılara saldırmış, Hindistan’daki Müslüman devletlerden bir çoğunu işgal etmişti. Gücerat Hanının Osmanlıdan yardım istemesi üzerine seferlere çıkıldı.

Amaç:

  • Baharat yolunun Akdeniz üzerinden işlemesini sağlamak.
  • Kızıldeniz ticaret yoluna hakim olarak, Hint ticaret yolu üzerinde etkinlik kazanmak.
  • Hac yolunun güvenliğini sağlamak.
  • Müslüman tüccarlara verilen zararı önlemek.
  • Müslüman devletlere yardım etmek.

Kanuni döneminde Hindistan’a dört sefer düzenlendi. Bu seferler Hadım Süleyman Paşa(1538), Piri Reis(1551), Murat Reis(1552) ve Seydi Ali Reis(1553) tarafından gerçekleştirildi.
Birinci Hint Deniz seferinde Yemen ve Aden alınarak Sudan ve Habeşistan’ın bir kısmı Osmanlı toprağına katıldı. İkinci seferde Piri Reis Arap yarımadasının güneydoğusundaki Maskat’ı ele geçirdi. Hindistan’a düzenlenen diğer seferler de başarısız olmuştur.
Uyarı: Piri Reis ilk dünya atlası niteliğinde olan “Kitab-ı Bahriye”yi hazırlamıştır. Seydi Ali Reis “Mirat’ül –Memalik” adlı coğrafya eserinin yazarıdır.

Hint Deniz Seferlerinin Başarısız Olmasının Nedenleri :

  • Hint deniz seferlerinin ekonomik değerinin yeterince anlaşılamaması, batı seferlerinin daha karlı olduğunun düşünülmesi.
  • Osmanlı donanmasının okyanus şartlarına uygun olmaması.
  • Portekiz donanmasının daha güçlü olması.
  • Bölgedeki Müslüman devletlerin gereken desteği vermemesi.

Sonuç:

  • Baharat Yolu ve Hint ticareti elden çıktı.
  • Asya ticareti ümit burnuna kaydı. Akdeniz limanları önemini kaybetti.
  • Arap yarımadası ve Kızıldeniz denetim altına alındı.
  • Sudan sahilleri, Habeşistan’ın bazı kısımları, Yemen, Umman ve Eritre Osmanlı nüfuzu altına girdi.

13 Yorumlar

  1. Mihrimah Sultan

    Çok fazla yazım yanlışı ve noktalama yanlışı var. Ama yine de elinize sağlık çok güzel olmuş. Teşekkürler. ALLAH RAZI OLSUN.

    • Eleştiriniz için teşekkür ederiz. Yazımızı tekrar inceledik ve düzenlemeler yaptık. İyi çalışmalar dileriz.

  2. dedeme bak be

  3. Verdiniz bilgiler çok iyi ama bazı yerleri çok kısa bazı yerleri çok abartılmış ve içinde bazı gerçekçi olmayan bilgiler var.

    • Eleştirileriniz için teşekkür ederiz. Gerçekçi olmayan bilgiler olduğunu iddia etmişşiniz, ilgili kısmı yazarsanız size net bir cevap verebiliriz.

  4. kanuni dönemindeki avrupadaki büyük devletler

  5. çok teşekkür ederim bu yazı sayesinde performanstan 100 aldım. 🙂

  6. Güzel ve anlaşılır bilgiler paylaşmışsınız, elinize emeğinize sağlık.

  7. helal olsun çok güzel yapmışsın

  8. tahlissizlik vallahi bi sınavdan 100 aldıysam

murat için bir cevap yazınCevabı iptal et